BETAM Lideri Prof. Dr. Seyfettin Gürsel işsizlik sayılarında yaşanan azalışa rağmen, Eylül verisi geldiğinde işsizlikte tekrar artış gözlemlenebileceğini tabir etti.
Bloomberg HT’ye konuşan Gürsel “Aylık istihdamda 366 binlik devasa yükseklikte bir artış var. İşsiz sayısı da buna bağlı olarak 100 bin düşmüş. Bu da iş gücünde 266 bin artış olduğu manasına geliyor. Sonuç olarak da işsizlik sayısı yüzde 10’dan 9,6’ya gerilemiş durumda.
Buna bakarak ‘her şey hayli uygun gidiyor’ diye düşünülebilir. Öte yandan aylık iş gücü istatistikleri son derece oynak. Bunu TÜİK istikrarlı bir yere oturtamadı. İşsizlik tarafında ne olduğunu anlamak için TÜİK’in işsizlik bilgilerini çeyrekler prestiji ile izlemek kaide oldu” dedi.
İşsizlik sayılarına dair yaptığı değerlendirmede Gürsel şunları kaydetti:
İlk yarıda yüzde 7’nin üzerinde çok yüksek bir büyüme vardı. Buna uygun olarak da istihdam 800 bine yakın artmıştı. İşsizlik oranı da 10,7’den 10,3’e düşmüştü. çabucak sonrasındasında Temmuz ve Ağustos aylarında istihdam ve işsiz sayısını bir arada ele aldığınızda bir tuhaflık olduğu olduğu ortada. Son iki aya birlikte baktığımızda, istihdam toplam 224 bin artmış durumda; yani kabaca aylık ortalama artış yüzde 3,7 olarak gerçekleşmiş. İş gücü ise 2 ayda yalnızca 7 bin artmış. Bu da artan istihdamın nasıl iş gücünü tetiklemediği sorusunu aklımıza getiriyor. Büyük ihtimalle Eylül verisi geldiğinde bu sefer işgücünde büyük bir artış olduğunu bakılırsaceğiz. Büyümenin düşmekte olduğunu görüyoruz, kestirimler o tarafta; büyük bir ihtimalle istihdam o kadar artmayacak. ötürüsı ile işsizlikte yeniden artış eğilimi ortaya çıkabilir.
Asgari fiyat problemini ülke genelinde değerlendirmenin mümkün olmadığını söyleyen Gürsel “Son bir yılda taban fiyata önemli artırımlar yapıldı. Bu sefer enflasyonun üzerinde artırım yapılacağı söyleniyor. Bu popülist bir siyaset. Minimum fiyat düzeyinin, ekonomik işletmeler üzerinde, istihdam üzerinde tesirleri İstanbul’da öbür, Doğu’da, Orta Anadolu’da öbür gerçekleşiyor. Bu vilayetlerde hayat pahalılığı, kiralar bile birebir seviyede değil” formunda konuştu.
Bloomberg HT’ye konuşan Gürsel “Aylık istihdamda 366 binlik devasa yükseklikte bir artış var. İşsiz sayısı da buna bağlı olarak 100 bin düşmüş. Bu da iş gücünde 266 bin artış olduğu manasına geliyor. Sonuç olarak da işsizlik sayısı yüzde 10’dan 9,6’ya gerilemiş durumda.
Buna bakarak ‘her şey hayli uygun gidiyor’ diye düşünülebilir. Öte yandan aylık iş gücü istatistikleri son derece oynak. Bunu TÜİK istikrarlı bir yere oturtamadı. İşsizlik tarafında ne olduğunu anlamak için TÜİK’in işsizlik bilgilerini çeyrekler prestiji ile izlemek kaide oldu” dedi.
İşsizlik sayılarına dair yaptığı değerlendirmede Gürsel şunları kaydetti:
İlk yarıda yüzde 7’nin üzerinde çok yüksek bir büyüme vardı. Buna uygun olarak da istihdam 800 bine yakın artmıştı. İşsizlik oranı da 10,7’den 10,3’e düşmüştü. çabucak sonrasındasında Temmuz ve Ağustos aylarında istihdam ve işsiz sayısını bir arada ele aldığınızda bir tuhaflık olduğu olduğu ortada. Son iki aya birlikte baktığımızda, istihdam toplam 224 bin artmış durumda; yani kabaca aylık ortalama artış yüzde 3,7 olarak gerçekleşmiş. İş gücü ise 2 ayda yalnızca 7 bin artmış. Bu da artan istihdamın nasıl iş gücünü tetiklemediği sorusunu aklımıza getiriyor. Büyük ihtimalle Eylül verisi geldiğinde bu sefer işgücünde büyük bir artış olduğunu bakılırsaceğiz. Büyümenin düşmekte olduğunu görüyoruz, kestirimler o tarafta; büyük bir ihtimalle istihdam o kadar artmayacak. ötürüsı ile işsizlikte yeniden artış eğilimi ortaya çıkabilir.
Asgari fiyat problemini ülke genelinde değerlendirmenin mümkün olmadığını söyleyen Gürsel “Son bir yılda taban fiyata önemli artırımlar yapıldı. Bu sefer enflasyonun üzerinde artırım yapılacağı söyleniyor. Bu popülist bir siyaset. Minimum fiyat düzeyinin, ekonomik işletmeler üzerinde, istihdam üzerinde tesirleri İstanbul’da öbür, Doğu’da, Orta Anadolu’da öbür gerçekleşiyor. Bu vilayetlerde hayat pahalılığı, kiralar bile birebir seviyede değil” formunda konuştu.