İstirham Et Ne Demek ?

Deniz

New member
[İstirham Et Ne Demek? Tarihsel ve Toplumsal Bir Kavramın Derinliklerine Yolculuk]

Bir gün, bir dostumla kahve içerken, eski zamanlara dair bir konu açıldı. İkimizin de bildiği, ama belki de hiç tam anlamıyla üzerine düşünmediğimiz bir kelime vardı: İstirham. Duyduğumda ne kadar sıcak bir anlam taşıdığını fark ettim. Zihnimde birdenbire geçmişin tozlu raflarından bir kavram fısıldadı bana: İstirham, yalnızca bir dilek ya da rica değil; bir erdem, bir nezaket, bir kültür. Ancak ne yazık ki, zamanla dilimize bu kadar derin anlamlar katılmaya başlamışken, bazen gözden kaçabiliyor. Hadi gelin, bu kelimenin kökenine inelim, ne demek olduğunu ve zaman içinde nasıl evrildiğini birlikte keşfedelim.

[İstirham Etmek: Derin Bir Rica, Güzel Bir Girişim]

İstirham etmek, basit bir şekilde “rica etmek” demektir. Ancak bu kelime, Osmanlı İmparatorluğu'ndan gelen bir zengin kültürün ve soyluluğun, nezaketin bir yansıması olarak hayatımıza girmiştir. Eski Türkçe’de ve Osmanlıca’da, “istirham” kelimesi, birine “lütfen” demekten çok daha fazlasını ifade ederdi. Bugün bile, birine “istirham ederim” demek, adeta bir saygı gösterisidir; bu, yalnızca dileklerinizi dile getirirken değil, aynı zamanda başkalarının haklarına duyduğunuz derin saygıyı da simgeler. Bu kelime, sadece kelimelerle sınırlı kalmaz; bir davranış biçimi, ilişkilerin temel taşlarından biri olmuştur.

[Kadınlar ve Erkekler: Farklı Perspektiflerden İstirham Etmek]

Hikayemin kahramanları, Selin ve Baran. Birbirlerini çok iyi tanıyan, zıt kutuplardan gelmiş ancak bu farklarını birbirlerinin güçleriyle dengede tutabilen bir çifttiler. Bir gün, Selin iş yerinde büyük bir projeyle ilgili çok önemli bir sunum yapması gerekti. Bu sunum, sadece onun kariyerinde değil, şirketin geleceğinde de kritik bir yer tutuyordu. Zihninde binbir düşünce ve endişe ile ofisine doğru yürürken, Baran ona şu cümleyi kurdu:

“Selin, bugün senin için çok önemli bir gün. Ama senin her zaman gösterdiğin o güç, o nezaketle sunum yapman her şeyin önünde gelir. Unutma, istirham etmenin de bir yolu vardır.”

Baran’ın söyledikleri Selin’i hem şaşırttı hem de derinden düşündürdü. Selin, yıllarca iş dünyasında, liderlik ve strateji odaklı düşünmeye alışmıştı. Her şeyin çözüm odaklı ve somut olmasını bekliyordu. Ancak, Baran’ın “istirham etmek” konusundaki uyarısı, Selin’in bakış açısını değiştirecek bir başlangıç oldu. Ne de olsa, bazen güçlü olmak sadece bir çözüm değil, başkalarının da duygularına saygı göstermekle ilgilidir.

Bir hafta sonra Selin, Baran’a döndü ve hikayesini paylaştı:

“Sunumum harika geçti. Ancak, en büyük farkı fark ettiğim an, o an geldiğinde, insanlara sadece verimli bilgiler sunmak değil, onları dinlemek ve onlara saygı göstermek gerektiğini öğrendim. Bunu başarmamda, 'istirham' etmenin bana gösterdiği yol haritası çok büyük bir etkendi.”

İstirham etmenin gücünü burada görebiliyoruz. Selin, önceki yıllarda çözüm odaklı, verimlilik ve başarı odaklı yaklaşırken, artık ilişki odaklı ve empatik bir lider olarak da yol alıyordu. Bu da bize erkeklerin daha çok strateji ve çözüm odaklı düşünürken, kadınların ilişkisel bir bakış açısına sahip olabildiği gerçeğini hatırlatıyor. Ancak burada önemli olan, her iki yaklaşımın da birbirini tamamladığını görmek.

[Toplumda İstirhamın Yeri ve Değişen Zamanla Değeri]

Yüzyıllar boyunca toplumlar, nezaket kurallarını farklı şekillerde belirlediler. Osmanlı İmparatorluğu’nda, insanlara saygı göstermek sadece bir erdem değil, aynı zamanda sosyal statüyü belirleyen bir unsurdu. Bir aristokrat, alt sınıftan birine “istirham ederim” diyerek, aslında ona olan derin saygısını ve onun haklarına duyduğu minnettarlığı gösteriyordu. Bu, sadece bir kelime değil, bir sosyal koddu.

Günümüzde, modern toplumlarda bu tür gelenekler zamanla daha az görünür hale gelmiş olsa da, hala bu tür davranışlar, ilişkilerde derinlik ve empati yaratma noktasında değerini korumaktadır. Özellikle iş dünyasında ve sosyal ilişkilerde, yalnızca bir şey istemek değil, nasıl istemek gerektiğini bilmek de çok önemlidir.

İstirham etmenin, yalnızca bir kelime olmanın ötesinde, bir davranış biçimi, bir nezaket aracı olduğunu unutmamalıyız. O yüzden birinin kapısını çaldığınızda, ona bir şey istediğinizde ya da ona kendinizden bir şey sunduğunuzda, kullandığınız dilin, iletişimin tonunun, samimiyetinin birer yansıması olduğunun farkında olmalıyız.

[Sonuç: İstirham Etmek ve Toplumdaki Yeri]

İstirham etmek, çağlar boyunca, kişilerin birbirlerine duyduğu saygının, nezaketin ve toplumsal ilişkilerin temel bir ifadesi olmuştur. Günümüzde de sadece kültürel değil, sosyal bir değer olarak kabul edilmesi gereken bu kelime, hem kişisel hem de toplumsal ilişkilerde dengeyi kurmaya yardımcı olur. Kendimizden başkalarına olan duyarlılığımız, liderlik ve iş yaşamındaki başarılarımızda önemli bir rol oynar. Erkeklerin çözüm odaklı, kadınların ise ilişki odaklı yaklaşımlarının bir arada nasıl dengelendiğini görmek, her birimizin daha derin ve anlamlı ilişkiler kurabilmemizi sağlar.

Hikayenin sonunda Selin ve Baran, sadece iş yaşamlarında değil, ilişkilerinde de istirham etmeyi öğrenmişlerdi. İstirham etmek, onların hayatlarına empati, anlayış ve başarı getirmişti. Peki, sizce toplumumuzda istirham etmenin yeri nedir? Kendinizde bu derin saygıyı, bu inceliği ne zaman en son fark ettiniz?
 
Üst