Ev Alırken Depreme Dayanıklı Olduğunu Nasıl Anlarız ?

Damla

New member
Ev Alırken Depreme Dayanıklı Olduğunu Nasıl Anlarız?

Herkese merhaba,

Bugün, hepimizin en büyük hayallerinden birini gerçekleştirmeye çalışırken – ev almak – üzerinde durmak istiyorum. Hepimiz bir ev sahibi olmak istiyoruz, peki ya bu evin dayanıklılığı? Deprem, son yıllarda hayatımızın her anına girmeye başladı ve ev alırken, gerçekten de en önemli sorulardan biri: “Bu ev, deprem güvenli mi?” Peki, depreme dayanıklı olduğunu nasıl anlayacağız? Gelin, bu soruyu birlikte tartışalım.

Hepinizin bir şekilde duyduğu o “ruhsatsız bina, hasar görür” gibi popüler lafı var ya… İşte o, depreme dayanıklılığı ve güvenli ev almayı işin kolayına indirgemek için kullandığımız basitleştirici bir yaklaşım. Ama işin gerçeği pek öyle değil.

Ev alırken sadece faydalı birkaç bilgiyi edinmekle, gerçekten sağlam bir yapıya sahip olup olmadığını anlayamayız. Yani, ev sahibi olmanın "güvenli" kısmı her zaman daha karmaşık. Bu konuda yaşadığımız eksiklikleri tartışmak istiyorum. Gelin, konuyu farklı bakış açılarıyla analiz edelim. Erkekler genellikle “stratejik ve problem çözme odaklı” yaklaşırken, kadınlar daha çok “insan odaklı” düşüncelerle durumu değerlendirir. Her iki perspektifi de göz önünde bulundurmak, sorunun derinliğini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.

Depreme Dayanıklı Ev mi, Gerçekten Dayanıklı Ev mi?

Bununla ilgili ilk sormamız gereken soru şu olmalı: Gerçekten dayanıklı bir ev var mı?

Yapısal olarak her evin bir deprem güvenliği olduğunu söylemek, ne kadar doğru olabilir? 1999 İzmit depreminden sonra ülkemizde yapılar daha sağlam hale geldi, fakat bu hala tüm binalar için geçerli değil. Yani, aslında binalar depreme karşı dayanıklı olmakla birlikte, bazıları sadece görünüşte depreme dayanıklı. Gerçekten depreme dayanıklı olmak, yalnızca beton kalitesi ve inşaat malzemelerinden değil, aynı zamanda yapının inşa edilme şekli ve yönetmeliklere uygunluğu gibi bir dizi faktörden etkileniyor.

Şimdi bu noktada kadın bakış açısına eğilmek gerekebilir. Kadınlar için ev, sadece bir bina değil, içinde yaşam kuracakları bir yuva. Bu nedenle, depreme dayanıklılık kadar, yaşam kalitesi de ön planda olabilir. Güvenlik, evin tüm yönleriyle kapsanmalıdır, çünkü bir insanın güvenliği sadece yapısal faktörlere bağlı değildir. İç mekan tasarımı, elektrik altyapısı, su yalıtımı ve havalandırma gibi unsurlar da hayat kurtarıcı olabilir. Kadınlar, bazen sadece “ev güvenli mi?” değil, “yaşam güvenli mi?” sorusunu daha fazla sorar.

Zayıf Noktalar: Neye Güveniyoruz?

Binaların gerçekten deprem güvenli olup olmadığını anlamak için yaptığımız her testin ya da incelemenin bir sınırı var. Örneğin, binalar genellikle yalnızca statik testler ile güvenlikleri ölçülür. Ancak bu testler yalnızca evin “şu anda” dayanıklı olduğunu gösterir. Deprem anındaki dengesizlik, yıkıcı güç ve ani olayları hesaba katan dinamik testler, çok az yapılır.

O zaman asıl soru şu: Bu testi kim yapacak? İnşaat firmaları ve yetkililer, bizlere hep inşa edilen binaların sağlam olduğu bilgisini verirler, ancak gerçekte bunu test edecek kadar bağımsız bir denetim sistemi yeterli seviyeye ulaşmamış durumda. Depreme dayanıklı olduğunu iddia eden binaların çoğu, aslında kendi güvenlik sistemlerine bile sahip değil.

Bundan bağımsız olarak, binaların güçlendirilmesi ya da bakımının yapılması gerektiğini hep unuturuz. Hangi evde, daha önce yapılan bir deprem testi ya da güçlendirme işlemi hakkında doğru bilgi alabiliriz? Hangi firma, gerçekten güvenliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yapıyor?

Erkeklerin Stratejik Duruşu: “Test Yaptırmak”

Erkekler, tipik olarak bir eyleme geçmeye odaklanırlar. Durum tespit edilip, çözüm geliştirilmelidir. Stratejik düşünce gerektiren bu soruda, bağımsız bir uzman tarafından yapılan güçlendirme raporları ya da detaylı inceleme raporları en doğru adım olacaktır. Testler, inşaat kalitesi ve dayanıklılığı hakkında net bilgi sağlar, ancak bunu yaptırmak da maliyetli bir süreçtir.

Gerçekten sağlam bir binanın dayanıklılığını öğrenmek için test yapılmasını savunuyorum. Peki ama… Bu testleri her zaman yaptırabilir miyiz? Ya da yaptırsak bile, elde ettiğimiz raporlar gerçekten güvenilir mi? Her şeyin başlangıcı bu kritik karar olacaktır. Hangi uzmanı seçmeli, hangi testin doğru olduğuna nasıl karar vermeliyiz?

Kadınlar İçin Bir Uyarı: “Hayatın Güvenliği”

Kadınların bu konuda duyduğu endişe, bazen sadece deprem korkusu ile sınırlı değildir. Kadınlar için güvenlik, günlük yaşamda bir yerden başka bir yere gitmek kadar basit bir şeydir. Evin sağlamlığı, çocukların ve ailelerinin güvenliğini sağlamaktan daha önemli bir şey olamaz. Kadınlar, bir evin sadece inşaat özelliklerine değil, çevreye, mahalleye, komşulara ve altyapıya da dikkat ederler. Yalnızca inşa kalitesinin değil, tüm yaşam alanının güvenliğinin sağlanması gerektiğini düşünürler.

Depreme Dayanıklı Ev: Hangi Seçenekler Gerçekten Güvenli?

Tartışmak istediğim bir diğer nokta, şu anda depreme dayanıklı yapılar için yapılan “modernize” işlemlerinin yeterli olup olmadığı. Deprem riski altındaki bir bölgede yaşıyor olsanız dahi, bu yapıların nasıl güçlendirileceği ve inşa edileceği konusunda gerçekten şeffaf bir bilgilendirme yapılmıyor. İçgörü ve uygulama eksikliği, maalesef oldukça yaygın.

Ev alırken depreme dayanıklı olduğuna kanaat getirmek, yalnızca bir ev alım süreci değil, aynı zamanda devletin ve inşaat sektörünün güvenlik sorumluluğunu yerine getirmediği bir noktadır.

Peki, gerçekten güvenli evler almak mümkün mü? Yoksa sadece bir illüzyonla mı karşı karşıyayız? Tartışalım, merak ediyorum… Ne düşünüyorsunuz?
 
Üst