Emre
New member
Eleme İşlemi Nasıl Yapılır? Bir Hikâyeyle Anlatayım…
Selam dostlar,
Bugün size anlatacaklarım ne bir öğretmen nasihati ne de Google’dan arayıp bulacağınız teknik bilgiler. Bu, kendi hayatımdan kopup gelen, bir "eleme" süreciyle nasıl yüzleştiğimi anlatan küçük ama etkili bir hikâye. Belki siz de okurken kendi hayatınızdaki "eleme işlemleri"ni hatırlarsınız. Hani bazen bir şeyleri bırakmak gerekir ya… İşte öyle bir yolculuk bu.
Bir İş İlanı, Bir Ev, Bir Kırılma Noktası
Geçen kış, hayatımın yönünü değiştiren bir iş ilanı karşıma çıktı. Dijital pazarlama üzerine çalışacak bir ekip kuruluyordu. Başvurular arasında "uygun adayları elemeye yönelik çok aşamalı bir değerlendirme" olacağı yazıyordu. İlk başta gülüp geçtim. Ama sonra "neden olmasın?" dedim ve başvurdum.
Bu sürece beni en yakın arkadaşlarım da dahil etti: Serhat ve Elif. Serhat tam bir strateji adamıdır. Hesap yapmadan su içmez. Elif ise insanları okumada usta; empati kurarak insanları kazanır. Üçümüz de başvuru yaptık ama elbette yolun sonunda bir kişi kalacaktı.
Serhat’ın Stratejik Eleme Planı
Serhat için bu bir savaş simülasyonu gibiydi. İlk aşamada 50 kişi kaldık. O Excel tabloları hazırladı, herkesin yeteneklerini analiz etti. “Kimin güçlü yönü ne? Kim nerede hata yapabilir?” diye hesap yaptı. Eleme işlemini rakiplerden arınmak olarak görüyordu.
"Bak Veysel," dedi bir gün, "Bu işler duyguyla olmaz. Şirket analitik düşünüyor. Sen de duygularını kenara koymalısın. Kimsenin arkadaşı olmayacağız burada, unutma."
Haklıydı ama bir yanım hep "ya kaybedersem?" korkusunu taşıyordu. Elif ise bu süreçte bambaşka bir şekilde hareket ediyordu.
Elif’in Empatik Eleme Yaklaşımı
Elif, her aşamada diğer adaylarla sohbet etti. Onların güçlü yanlarını ortaya çıkarmalarına yardım etti. “Herkesin içinde bir ışık var,” derdi, “ama bazen yalnızca biraz cesaret gerekir.”
"Elif," dedim bir gün, "rakiplerini güçlendiriyorsun, farkında mısın?"
"Hayır," dedi gülerek, "ben onların gerçek yönlerini bulmalarına yardım ediyorum. Gerçek rekabet, başkasını alt etmek değil, kendi potansiyelini bulmaktır."
Bu sözleri duyunca bir anda kalbimdeki sıkışıklık azaldı. Belki de eleme işlemi, sadece birilerini arkada bırakmak değil; en çok da kendi içindeki fazlalıkları, korkuları, kaygıları eleyip saf halinle yol almak demekti…
Eleme Sadece Dışarıya Değil, İçeriye Doğrudur
Üçüncü aşamaya geldiğimizde artık 10 kişi kalmıştı. Serhat hâlâ tüm hesaplarını yapıyordu, Elif hâlâ insanlara destek oluyordu, ben ise kendi içime dönmüştüm.
O akşam bir defter alıp kendime şunu sordum: “Ben neyi eleyemiyorum hayatımdan?”
Biriktirdiğim kırgınlıkları, anneme zaman ayıramadığım için duyduğum pişmanlığı, kendimi sürekli başkalarıyla kıyaslama alışkanlığımı yazdım. Birer birer çizdim hepsini.
O defter benim kişisel ‘eleme işlemi’min ilk adımı oldu.
Son Aşama: Seçilmeyenler, Kazananlar ve Gerçek Eleme
Son aşama sunumdu. Herkes fikirlerini paylaştı. Serhat harika bir analiz yaptı ama sunumu çok teknikti. Elif, tüm salonu duygulandırdı. Ben ise ikisini birleştirmeye çalıştım. Hikâye anlattım, sayılarla destekledim.
Sonuç? İşe alınan kişi ben oldum. Serhat küstü, Elif sarıldı.
“Bu sadece bir pozisyon,” dedi Elif. “Ama sen kendi içinde büyük bir adım attın. O yüzden kazandın.”
Serhat’la aylar sonra yeniden konuşabildik. Ona şöyle dedim:
"Sen insanları eledin, Elif onları anladı. Ben ise kendimi eledim."
Eleme İşlemi Ne Demektir Gerçekten?
Eleme işlemi, sadece sınavlardaki yanlış şıkları atmak değildir. Bazen fazla gelen dostlukları, seni aşağı çeken alışkanlıkları, seni sen olmaktan uzaklaştıran düşünce kalıplarını da elemen gerekir.
Erkeklerin stratejik düşünceyle “neyi çıkarırsam daha verimli olurum?” sorusunu sorması doğal. Kadınların ise “neyi koruyarak yoluma devam ederim?” yaklaşımı da çok kıymetli. İkisi birleşince ortaya gerçek bir denge çıkıyor.
Forumdan Sizlere Soru:
Siz hayatınızda neleri elediniz? Sadece okul, iş ya da eşya değil…
Kendinizden neyi çıkararak daha hafiflediniz?
Yorumlara yazın. Belki sizin hikâyeniz de bir başkasına ilham olur. Unutmayın, her eleme yeni bir başlangıçtır.
Sevgilerle,
Veysel.
Selam dostlar,
Bugün size anlatacaklarım ne bir öğretmen nasihati ne de Google’dan arayıp bulacağınız teknik bilgiler. Bu, kendi hayatımdan kopup gelen, bir "eleme" süreciyle nasıl yüzleştiğimi anlatan küçük ama etkili bir hikâye. Belki siz de okurken kendi hayatınızdaki "eleme işlemleri"ni hatırlarsınız. Hani bazen bir şeyleri bırakmak gerekir ya… İşte öyle bir yolculuk bu.
Bir İş İlanı, Bir Ev, Bir Kırılma Noktası
Geçen kış, hayatımın yönünü değiştiren bir iş ilanı karşıma çıktı. Dijital pazarlama üzerine çalışacak bir ekip kuruluyordu. Başvurular arasında "uygun adayları elemeye yönelik çok aşamalı bir değerlendirme" olacağı yazıyordu. İlk başta gülüp geçtim. Ama sonra "neden olmasın?" dedim ve başvurdum.
Bu sürece beni en yakın arkadaşlarım da dahil etti: Serhat ve Elif. Serhat tam bir strateji adamıdır. Hesap yapmadan su içmez. Elif ise insanları okumada usta; empati kurarak insanları kazanır. Üçümüz de başvuru yaptık ama elbette yolun sonunda bir kişi kalacaktı.
Serhat’ın Stratejik Eleme Planı
Serhat için bu bir savaş simülasyonu gibiydi. İlk aşamada 50 kişi kaldık. O Excel tabloları hazırladı, herkesin yeteneklerini analiz etti. “Kimin güçlü yönü ne? Kim nerede hata yapabilir?” diye hesap yaptı. Eleme işlemini rakiplerden arınmak olarak görüyordu.
"Bak Veysel," dedi bir gün, "Bu işler duyguyla olmaz. Şirket analitik düşünüyor. Sen de duygularını kenara koymalısın. Kimsenin arkadaşı olmayacağız burada, unutma."
Haklıydı ama bir yanım hep "ya kaybedersem?" korkusunu taşıyordu. Elif ise bu süreçte bambaşka bir şekilde hareket ediyordu.
Elif’in Empatik Eleme Yaklaşımı
Elif, her aşamada diğer adaylarla sohbet etti. Onların güçlü yanlarını ortaya çıkarmalarına yardım etti. “Herkesin içinde bir ışık var,” derdi, “ama bazen yalnızca biraz cesaret gerekir.”
"Elif," dedim bir gün, "rakiplerini güçlendiriyorsun, farkında mısın?"
"Hayır," dedi gülerek, "ben onların gerçek yönlerini bulmalarına yardım ediyorum. Gerçek rekabet, başkasını alt etmek değil, kendi potansiyelini bulmaktır."
Bu sözleri duyunca bir anda kalbimdeki sıkışıklık azaldı. Belki de eleme işlemi, sadece birilerini arkada bırakmak değil; en çok da kendi içindeki fazlalıkları, korkuları, kaygıları eleyip saf halinle yol almak demekti…
Eleme Sadece Dışarıya Değil, İçeriye Doğrudur
Üçüncü aşamaya geldiğimizde artık 10 kişi kalmıştı. Serhat hâlâ tüm hesaplarını yapıyordu, Elif hâlâ insanlara destek oluyordu, ben ise kendi içime dönmüştüm.
O akşam bir defter alıp kendime şunu sordum: “Ben neyi eleyemiyorum hayatımdan?”
Biriktirdiğim kırgınlıkları, anneme zaman ayıramadığım için duyduğum pişmanlığı, kendimi sürekli başkalarıyla kıyaslama alışkanlığımı yazdım. Birer birer çizdim hepsini.
O defter benim kişisel ‘eleme işlemi’min ilk adımı oldu.
Son Aşama: Seçilmeyenler, Kazananlar ve Gerçek Eleme
Son aşama sunumdu. Herkes fikirlerini paylaştı. Serhat harika bir analiz yaptı ama sunumu çok teknikti. Elif, tüm salonu duygulandırdı. Ben ise ikisini birleştirmeye çalıştım. Hikâye anlattım, sayılarla destekledim.
Sonuç? İşe alınan kişi ben oldum. Serhat küstü, Elif sarıldı.
“Bu sadece bir pozisyon,” dedi Elif. “Ama sen kendi içinde büyük bir adım attın. O yüzden kazandın.”
Serhat’la aylar sonra yeniden konuşabildik. Ona şöyle dedim:
"Sen insanları eledin, Elif onları anladı. Ben ise kendimi eledim."
Eleme İşlemi Ne Demektir Gerçekten?
Eleme işlemi, sadece sınavlardaki yanlış şıkları atmak değildir. Bazen fazla gelen dostlukları, seni aşağı çeken alışkanlıkları, seni sen olmaktan uzaklaştıran düşünce kalıplarını da elemen gerekir.
Erkeklerin stratejik düşünceyle “neyi çıkarırsam daha verimli olurum?” sorusunu sorması doğal. Kadınların ise “neyi koruyarak yoluma devam ederim?” yaklaşımı da çok kıymetli. İkisi birleşince ortaya gerçek bir denge çıkıyor.
Forumdan Sizlere Soru:
Siz hayatınızda neleri elediniz? Sadece okul, iş ya da eşya değil…
Kendinizden neyi çıkararak daha hafiflediniz?
Yorumlara yazın. Belki sizin hikâyeniz de bir başkasına ilham olur. Unutmayın, her eleme yeni bir başlangıçtır.
Sevgilerle,
Veysel.