Bankadan yapılan açıklamada, “Bazı memleketler arası bankalar üzere yasal ve düzenleyici yükümlülüklerimize uyumlu olarak, Rusya haricinden epey uluslu müşterilerimize operasyonlarını azaltmada yardımcı olurken, Rusya’da faaliyetlerimize son verme sürecindeyiz.” denildi.
Açıklamada, Deutsche Bank’ın Rusya’da yeni bir iş arayışında olmadığı da açıklandı.
Öte yandan, Goldman Sachs’ın akabinde ABD’nin büyük bankalarından JPMorgan da dünya genelinde hükümetlerin direktiflerine uygun olarak etkin biçimde Rusya’daki işlerini sonlandırdığı ve ülkede yeni bir iş arayışında olmadığını açıklamıştı.
ABD’li bankaların bu kararları, Deutsche Bank üzere rakip bankalar üzerinde Rusya’dan çıkılması konusunda baskı oluşturmuştu.
Rusya, Ukrayna’ya yönelik saldırısı niçiniyle ağır bir yaptırım dalgasıyla karşı karşıya kalmıştı.
Batı ülkeleri, Rusya’ya ağır ekonomik bedel ödetmek için bilhassa finans alanında epey sayıda yaptırımı yürürlüğe koymuştu.
Kelam konusu yaptırımlardan dolayı Batılı finans kuruluşları için Rusya’da faaliyet göstermek giderek daha sıkıntı hale gelmişti.
Deutsche Bank’ın son sonucu, reaksiyonların akabinde geldi
Deutsche Bank’ın Mali İşler Yöneticisi (CFO) James von Moltke, 10 Mart’ta Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı daha sonrası büyük şirketlerin Rusya’dan çıkma kararlarına karşın, Deutsche Bank’ın Rusya’daki operasyonlarını bitmiş oldurmesinin “uygulanabilir” olmadığını söylemişti.
CNBC’ye konuşan Moltke, Deutsche Bank’ın Rusya’daki müşterilerine karşı sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, bankanın Rusya’daki operasyonlarını bitmiş oldurmeyi şu kademede düşünmediğine işaret etmişti.
Moltke, “Müşterilerimizi desteklemek için oradayız. Ayrıyeten uygulanabilirliğine yönelik olarak konuşma gerekirse bu bizim için mevcut bir seçenek değil. Bu müşteri alakalarını yönetmek ve onların durumlarını yönetmelerine yardımcı olmak açısından da yanlışsız bir şey olmaz.” demişti.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşın, Deutsche Bank’ın Rusya’daki faaliyetlerine sonlandırmaması yatırımcılar ve politikler tarafınca eleştirilmişti.
Öte yandan, Deutsche Bank, yatırımcılara Rusya’da kredi risklerinin “oldukca sınırlı” olduğu konusunda teminat vermeye de çalışmıştı.
Alman bankası, 10 Mart’ta Rusya’da 1,4 milyar avro (1,55 milyar dolar) brüt kredi riski olduğunu açıklamıştı. Bu da toplam kredilerin yüzde 0,3’üne denk geliyor.
Deutsche Bank’ın Rusya’da yaklaşık 1.500 kişinin çalıştığı bir teknoloji merkezi de bulunuyor.
Deutsche Bank, 2015’te, Rus müşterilerinin kara para aklamasına imkan veren ayna süreçlerine ait bir soruşturmanın akabinde ülkedeki yatırım bankacılığı faaliyetlerini durdurmuştu.
Banka, 2017 yılında da ayna süreçlerle ABD’nin Rusya’ya uyguladığı ambargoyu delerek Rus müşterilerinin 10 milyar dolarını Rusya dışına çıkardığı suçlamalarını kabul ederek ABD ve İngiltere’de yetkili makamlara toplamda 629,4 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etmişti.
Ayna süreçlerle Moskova’da ruble ile bir şirketin payları satın alınıyor ve akabinde birebir sahipli şirketin payları Londra’da dolar olarak satılıyordu.
Açıklamada, Deutsche Bank’ın Rusya’da yeni bir iş arayışında olmadığı da açıklandı.
Öte yandan, Goldman Sachs’ın akabinde ABD’nin büyük bankalarından JPMorgan da dünya genelinde hükümetlerin direktiflerine uygun olarak etkin biçimde Rusya’daki işlerini sonlandırdığı ve ülkede yeni bir iş arayışında olmadığını açıklamıştı.
ABD’li bankaların bu kararları, Deutsche Bank üzere rakip bankalar üzerinde Rusya’dan çıkılması konusunda baskı oluşturmuştu.
Rusya, Ukrayna’ya yönelik saldırısı niçiniyle ağır bir yaptırım dalgasıyla karşı karşıya kalmıştı.
Batı ülkeleri, Rusya’ya ağır ekonomik bedel ödetmek için bilhassa finans alanında epey sayıda yaptırımı yürürlüğe koymuştu.
Kelam konusu yaptırımlardan dolayı Batılı finans kuruluşları için Rusya’da faaliyet göstermek giderek daha sıkıntı hale gelmişti.
Deutsche Bank’ın son sonucu, reaksiyonların akabinde geldi
Deutsche Bank’ın Mali İşler Yöneticisi (CFO) James von Moltke, 10 Mart’ta Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı daha sonrası büyük şirketlerin Rusya’dan çıkma kararlarına karşın, Deutsche Bank’ın Rusya’daki operasyonlarını bitmiş oldurmesinin “uygulanabilir” olmadığını söylemişti.
CNBC’ye konuşan Moltke, Deutsche Bank’ın Rusya’daki müşterilerine karşı sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, bankanın Rusya’daki operasyonlarını bitmiş oldurmeyi şu kademede düşünmediğine işaret etmişti.
Moltke, “Müşterilerimizi desteklemek için oradayız. Ayrıyeten uygulanabilirliğine yönelik olarak konuşma gerekirse bu bizim için mevcut bir seçenek değil. Bu müşteri alakalarını yönetmek ve onların durumlarını yönetmelerine yardımcı olmak açısından da yanlışsız bir şey olmaz.” demişti.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşın, Deutsche Bank’ın Rusya’daki faaliyetlerine sonlandırmaması yatırımcılar ve politikler tarafınca eleştirilmişti.
Öte yandan, Deutsche Bank, yatırımcılara Rusya’da kredi risklerinin “oldukca sınırlı” olduğu konusunda teminat vermeye de çalışmıştı.
Alman bankası, 10 Mart’ta Rusya’da 1,4 milyar avro (1,55 milyar dolar) brüt kredi riski olduğunu açıklamıştı. Bu da toplam kredilerin yüzde 0,3’üne denk geliyor.
Deutsche Bank’ın Rusya’da yaklaşık 1.500 kişinin çalıştığı bir teknoloji merkezi de bulunuyor.
Deutsche Bank, 2015’te, Rus müşterilerinin kara para aklamasına imkan veren ayna süreçlerine ait bir soruşturmanın akabinde ülkedeki yatırım bankacılığı faaliyetlerini durdurmuştu.
Banka, 2017 yılında da ayna süreçlerle ABD’nin Rusya’ya uyguladığı ambargoyu delerek Rus müşterilerinin 10 milyar dolarını Rusya dışına çıkardığı suçlamalarını kabul ederek ABD ve İngiltere’de yetkili makamlara toplamda 629,4 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etmişti.
Ayna süreçlerle Moskova’da ruble ile bir şirketin payları satın alınıyor ve akabinde birebir sahipli şirketin payları Londra’da dolar olarak satılıyordu.